Biz veteriner hekimlerin en büyük çabası kedi ve köpeklerimize sağlıklı ve kaliteli hayatlar sağlamak ve ağrı çeken bir insanın ya da hayvanın kaliteli bir hayatının olması imkansız işte bu yüzden ağrı yönetimi her hekimin belki de en büyük sorumluluğu.
AĞRI NEDİR?
Ağrıyı, aktif ya da geçmiş bir doku hasarına bağlı olarak yaşanan olumsuz bir his olarak tanımlayabiliriz ve veteriner hekimin ağrı ile mücadelesinde en büyük zorluğu ilgilendiğimiz hastalarımızın bize dertlerini anlatamaması ve ağrıyı lokalize etmenin çoğu zaman bizler için çok zor olması.
EKLEM AĞRILARI
Kedi ve köpeklerin en sık rastlanan ağrı sebebi genellikle osteoartrit yani eklem hastalıklarına bağlı ağrılar. Halk dilinde eklemlerde kireçlenme olarak tanımlanan Osteoartritin tek sebebi sanıldığı gibi yaşlılık değil. Kalça çıkığı, diz kapağı çıkığı, ön çapraz bağ hastalığı, dirsek displazisi ya da scottish fold ırkı kedilerde görülen osteochondrodisplazi gibi genetik ortopedik hastalıklar veteriner tıbbın en önemli eklem hastalığı sebepleri. Bu hastalar attıkları her adımda ağrı çekiyor, ağrı çektikleri için yürümek istemiyor, yürümeyince kilo alıyor kilo aldıkça hasarlı eklemlerine binen yük artıyor ve ağrı şiddetleniyor. İşte bu zinciri mutlaka bir noktada bilinçli bir şekilde kırmak ve ağrı ile başa çıkabilmek lazım.
BAŞKA NE TİP AĞRILAR OLABİLİR?
Tabi tek ağrı sebebi eklemler değil disk fıtıklarına bağlı nöropatik ağrılar, kanser hastalarında görülen onkolojik ağrılar, en basit ameliyatlarda dahi gereken ağrı yönetimi protokollerinin yeterince uygulanmamasına bağlı cerrahi ağrılar, travmalar sonrası gelişen travmatik ağrılar da kedi ve köpeklerimizin yaşam kalitesini düşürüyor.
PEKİ AĞRI NASIL YÖNETİLECEK?
Tabi ki sadece ağrıyı tesbit etmek değil kontrol altına almak önemli. Burada çok önemli bir parantez açmak gerekiyor. Kedi ve köpekler küçük insanlar değil. insanlar için uygun olan bir çok ağrı kesici hayvanlar için çok zararlı. Örneğin en basit insan ağrı kesicisi olan aspirin kediler için toksik ve en ufak doz yanlışları ölümcül sonuçlar doğuruyor. Bir çok NSAID sınıfı ağrı kesici hem organ hasarları hem de mide ülserlerine kadar ilerleyebilecek yan etkilere sahip. İşte bu yüzden hiçbir hayvan sahibi veteriner hekimine danışmadan kedi ya da köpeğine herhangi bir ağrı kesici vermemeli. Ve lütfen unutmayın tıpta mekaniK hiçbir sorunu kimyasal yolla kalıcı bir şekilde çözemeyiz. Yani amaç her zaman ağrının kaynağını tesbit etmek ve eğer mümkünse bu sebebi ortadan kaldırmak olmalıdır. Eğer bu mümkün değilse biz veteriner hekimleriniz sizlere ve küçük dostlarınıza yardımcı olacak ilaçlar, belki onların ağrı kesici ilaç ihtiyaçlarını azaltacak fizik tedavi rehabilitasyon prosedürleri, akupunktur gibi geleneksel ya da magnetoterapi gibi modern ağrı yönetim protokolleri ile ilgili tavsiyelerimizle sizlerle olacağız. Ağrısız ve kaliteli hayatlar dileğimle
Avrupa’nın en donanımlı hayvan hastanesine hoş geldiniz.