Kanser terimi bugün hem biz veteriner hekimlerin hem de siz kedi köpek sahiplerinin hayatlarının en önemli parçası haline geldi çünkü yapılan çalışmalar on yaşını geçmiş her iki kedi köpekten birinin total köpek popülasyonunun dörtte birinin kansere yakalandığını gösteriyor.

Neden kanser sıklaştı?

Her gün karşılaştığımız kanser vakaları sıklaştıkça aklımıza ilk gelen soru bu oluyor. Öncelikle kanser türlerinin çoğu yaşlı bireylerde daha sık görülüyor ve maalesef küçük dostlarımız çok hızlı yaşlanıyor. Bu da kanser sıklığını arttırıyor. Tabi doğal yaşamdan uzaklaşmanın, büyük kentlerde kalabalıklar halinde yaşamanın, değişen beslenme rutinlerinin kaçınılmaz bir sonucu olarak maruz kaldığımız kanserojen maddelerin arttığı bir gerçek ve bu hayvan dostlarımız için de geçerli olduğu için kanserler artıyor. Tabi gelişen tıbbi tanı imkanları ve MR ya da tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerine ulaşım şansımız arttıkça teşhis edebildiğimiz kanser vakası sayısı da yükseliyor. Daha bilinçli hale gelen siz aileler dostlarındaki hastalık semptomlarını gözlemlemekte daha hassas davranıyor ve bu da teşhis edilen vaka sayısını arttırıyor.

Peki Nedir kanser?

Tümör vücudun herhangi bir dokusuna ait hücrelerin kontrol edilemeyen ve anormal büyümesi demektir. Bu büyüme iyi huylu ya da kötü huylu yani kanser olabilir. İyi huylu tümörler yavaş büyür, çevre dokuları içine almaz ya da uzak dokulara yayılma özelliği göstermez. Kanserler ise öngörülemez bir büyüme ve yayılma kapasitesine sahiptir. Çevre dokuları istila eder, yayılır, kendilerinden uzak organlara sıçrar. Hastanın ölümüne sebep olur.

Peki nedir kanser semptomları?

Olası kanser semptomlarının bilinmesi ve farkedilme kanser erken teşhisi için çok önemli. O zaman şu semptomları not edelim.

Vücudun herhangi bir bölgesinde şişlik ya da kitle.
Ağız, burun, vulva, penis ya da anüsten gelen kan ya da kanlı akıntı.
Solunum güçlüğü, öksürük
Yemek yeme güçlüğü
İyileşmeyen yaralar
İnatçı ishal ya da kusma
Kilo kaybı
Açıklanamayan ağrı, iştahsızlık, ateş
Diş etlerinde beyazlama

Kanser önlenebilir mi?

Sigara içen kedi köpek sahiplerinin pasif içici konumuna soktukları dostlarında akciğer kanseri riskini arttırdıkları bir gerçek. Köpeklerde meme tümörlerinin yarısı kedilerde ise %90’ı kanser ve bir yaşından önce kısırlaştırılan hayvanlarda meme kanseri görülmüyor. Bu kanserler dışında kalan birçok kanser türünün ise sebebi bilinmiyor ve kanseri önlemek maalesef mümkün değil.

Kanser tedavi edilebilir mi?

Tabi ki gelişen tıbbi imkanlarımız ve mesleki yeterliliğimiz tedavisi imkansız görülen birçok kanser türünü tedavi etme şansını bizlere tanıyor. Beyin tümörleri dahil olmak üzere birçok farklı kanser türünde başarılı ameliyatlar, kemoterapi hatta radyoterapi protokolleri ile hastalarımıza kaliteli ve uzun yaşam süreleri sağlıyoruz. Ama erken teşhis, kanserin türü ve evresi, hastanın bu tedavileri tolere edecek güce, ailesinin bu tedavileri karşılayabilecek maddi imkanlara sahip olması aynı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da belirleyici oluyor.

Kanser tedavisi ile ilgili tavsiyelerim

Siz değerli hayvansever dostlarıma birkaç tavsiyem olacak. Birincisi küçük dostlarınızın olası semptomlarını takip etmekle yetinmemeli ve onlara düzenli olarak check-up’lar yaptırmalısınız. Unutmayın hiçbir hastamız kapımızdan içeri “benim göğsüm sıkışıyor” diyerek girmiyor ve hastalıklar kendilerini gösterdiklerinde çoğu zaman çok geç kalınmış oluyor. İkincisi kedi ve köpeklerin küçük insanlar olduğunu unutmayın. hepimizin kanserle ilgili kötü tecrübeleri var ama söz konusu kedi ve köpeklerimiz olduğunda bu tecrübeleri bir tarafa bırakmak zorundayız. Örneğin kedi ve köpekler kemoterapi protokollerini insanlardan çok daha iyi ve çok daha az yan etki ile tolere ediyorlar. Yani eğer kemoterapi gerekiyorsa hekiminize güvenmek ve bu ilaçlardan değil kanserden korkmak gerekiyor. Kanser tedavisinin en önemli aşaması moral ve en güçlü insan bile bu korkunç teşhisle yüzleştiğinde olumsuz etkileniyor. Stres ve endişe hem vücut direncini hem de tedavilerin başarı şansını azaltıyor ama kedi ve köpeklerimizin bu teşhisten haberi yok. Sizlerle beraber olmak onların en büyük mutluluğu ve siz onlardan vazgeçmediğiniz sürece onlar hayata sımsıkı tutunuyor. İşte bu yüzden lütfen onlardan kolay vazgeçmeyin doğru hekimi bulun ve onun önerilerini dinleyin araştırın ve bu yola hep beraber devam edin. Unutmayın hepimizin çabası onlara sizlerle beraber, sağlıklı ve kaliteli hayatlar sağlamak.